Tutulmalar, bir gökcisminin önüne geçici bir engel gelerek tümünün veya bir kısmının kapanması sonucu oluşur. Gezegenimizi ve doğum haritamızı etkileyen ana tutulmalar Güneş ve Ay tutulmalarıdır.

Tutulmalar Eski Yunan ve Hermetik devrinde “Ecleipo“ kelimesinden türemiştir. Eclipo; düşme, kararma, hayatın bitişi ve yeni başlama demektir. Bir diğer anlamı da kutsal bedenin kararmasıdır. Bu durum dünyada bedenlenme, yeniden doğma anlamına gelir. Alttaki anagramı dönüşümdür. Eskiler tutulmalara felaketler zinciri olarak baktığından korkmaktadır. Ancak günümüzde değişimlere daha çok açığız ve neyi neden yaşadığımızı, tüm bunların gelişimimize nasıl hizmet ettiğini sorgulayarak ilerleyebiliyoruz.

Bir tutulma döngüsü, bir dizi tutulmanın belli bölgelerde, belli aralıklarla gerçekleşmesi ile olur. Bunlara da Saros dizilimleri denir. Her Saros dizisi bir burçta başlar ve 18 yılda bir aynı burca döner. Bu sebeple aynı dizi 18 yılda bir görülür. Bizler de hayatlarımızda 9 ve 18 yıllık döngülerde benzer temaları yaşayarak ilerleriz.

GÜNEŞ TUTULMASI NASIL OLUR?

Güneş Tutulmaları; Ay’ın yörünge hareketi esnasında Dünya ile Güneş arasına girmesi ve Ay’ın Güneş’i kısmen ya da tümüyle örtmesi sonucu ortaya çıkan bir göksel olaydır. Güneş Tutulması’nın olması için Ay’ın Yeniay evresinde olması şarttır. Yani tüm Güneş tutulmaları, güçlendirilmiş Yeniaylardır, yeni başlangıçlardır.

Aslında her ay bir Yeniay evresi yaşarız. Fakat Ay, her defasında Güneş’in önünden tam deklinasyonda geçemez. Bir yılda minimum 2, maksimum 7 kere geçebilir. Dolayısıyla bir yılda ortalama 2 ilâ 5 Güneş tutulması olur. Ama yüzyılda bir veya iki kez bir yıl içinde 7 Güneş tutulması da olduğu da görülmüştür.

Güneş eril, Ay dişil ilkedir. Güneş Tutulmalarında Ay ve Güneş’in birleşmesi, eril ve dişilin birleşmesidir. Buradan; bir tohum, bir bebek, bir başlangıç açığa çıkar. Güneş Tutulmaları hayatlarımızda dışsal ve somut olaylar yaşatır.

Aynı zamanda Güneş; benliğimiz, bilincimiz, özümüzdür. Ay ise bilinçaltımız, duygularımızdır. Bir Güneş Tutulmasında yaşadığımız içsel çatışmaların çoğu çocukluk döneminden kodladıklarımızın hayatımıza yansımasıdır. Hayat bizim özümüzü bulmamızı ister. Kendimiz olmamız için gerekli unsurları Güneş tutulmalarında yaşatır.

Editör: Muhabir Ağrı