Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Kayseri Şube Başkanı Seval Genç, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle bir mesaj yayınladı.Mehmet UZEL (KAYSERİ İGFA)
  Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Kayseri Şube Başkanı Seval Genç imzalı açıklamada şu ifadeler kullanıldı: "Yirminci yüzyılın ilk bağımsızlık savaşı olan Türk Kurtuluş Savaşı’nın örgütlenmesinin başlangıç noktası Samsun, başlangıç tarihi de 19 Mayıs 1919’dur.

19 Mayıs 1919 günü itibariyle, Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti olan İstanbul fiilen işgal edilmiş, Osmanlı orduları dağıtılmış, Anadolu illerine işgalci devletler parça parça asker çıkarmaya başlamıştır. Anadolu’da yaşayan Türk Halkı, gerek işgal devletlerinin ve gerekse yerel çetelerin saldırısıyla can ve mal güvenliğini yitirmiştir. Anadolu’nun değişik il ve ilçelerinde işgale karşı “müdafaa-i hukuk” talebiyle Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri örgütlenmiş ve yerel kongreler toplanmıştır. Osmanlı Hükümeti ise işgalcilerin değil, işgale karşı olan halkın karşısında konum almıştır.

Bu ağır koşullar altında az sayıda arkadaşı ile Samsun’a çıkan Mustafa Kemal, 13 Kasım 1918 günü İstanbul Boğazı’ndan geçerken işgalci devletlerin donanmasını gördüğünde söylediği “geldikleri gibi giderler!” sözünün gereğini yapmış ve işgalden kurtuluşa giden yolun öncüsü olmuştur.

Mustafa Kemal öncülüğünde Samsun’da başlayan istiklal hareketi, 28 Mayıs 1919’da Havza Genelgesi’ni yayınlayarak işgale karşı direniş mesajı vermiştir.

22 Haziran 1919’da Amasya Genelgesi yayınlanarak vatanın bütünlüğünün ve ulusun bağımsızlığının tehlikede olduğu ve kurtuluşun da ulusun kararıyla olacağı vurgulanarak doğu illeri için Erzurum’da bölgesel ve tüm yurttan Müdafaa-i Hukuk delegelerinin katılımıyla Sivas’ta ulusal kongrelerin toplanacağı duyurulmuştur. Osmanlı Hükümeti’nin türlü engelleme girişimlerine ve her türlü imkânsızlığa rağmen kongreler gerçekleşmiş ve Mustafa Kemal, 27 Aralık 1919’da Anadolu’nun kalbi Ankara’ya hareket etmiştir. Cemiyetlerin birleşmesi ile kurumsallaşmaya evrilen Müdafaa-i Hukuk hareketi, 23 Nisan 1920’de Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılmasıyla artık ulusal ve meşru bir kimlik kazanmıştır. Meclisin açılmasından sonra çok kısa süre içinde işgal karşıtı yerel kuvayı milliye birlikleri, düzenli ordu komutası altında kurumsal hiyerarşi içinde birleştirilmiş ve bu düzenli ordu Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bağlanmıştır.

TBMM başkanı seçilen Mustafa Kemal, Kurtuluş Savaşı gibi çok ağır ve kritik bir mücadeleyi TBMM adına yönetmiş ve TBMM tarafından verilen başkomutanlık özel yetkileri ile Kurtuluş Savaşı’nı mutlak zaferle sonuçlandırmıştır. Türk Kurtuluş Savaşı, TBMM kararları doğrultusunda hukukla yönetilmiş, Mustafa Kemal’in dehası, ulusun fedakârlığı ve askerimizin kahramanlığıyla kazanılmış çok büyük bir zaferdir. Kurtuluş Savaşı asla bir maceranın ve rastlantının sonucu değildir, büyük bir aklın ve sistematik çalışmanın eseridir. Ağır savaş koşullarında bile ulusal meşruiyeti, hukuku ve meclis egemenliğini önde tutan büyük lider Mustafa Kemal, aşama aşama kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin kurumsal devlet yapısını ve yönetim şeklini 29 Ekim 1923’te dünyaya ilan etmiştir.

Başta Büyük Atatürk olmak üzere, 19 Mayıs’ta başlayan istiklal hareketini 30 Ağustos’ta zaferle sonuçlandıran, 25 Temmuz 1923’te Lozan Barış Antlaşması ile dünyaya kabul ettiren ve 29 Ekim 1923’te Türkiye Cumhuriyeti ile sonsuzlaştıran iradeye sonuna kadar bağlıyız."

Kaynak: igf